kızıl bir gökyüzü eşliğinde Irga'nın dar sokaklarında, dudağımda tiryakisi olduğum tütün, elimde içinde fotoğraflarının olduğu çantam ve bağcığı çözük ayakkabılarım yüzünden, ve yukarı bakıp Ay'ın güzelliğini izlemeye çalışmamdan.. biraz dengesiz yürüyordum.
evime gidiyordum ama nereden ve nasıl gittiğimi bilmiyordum. yürüyordum.
eve huzur getirmek istedim, kapıda unutup girdim eve unuttuğumu farkettiğimde yoktu yerinde e tabi, unutuldu.
konuşmaya başladım detaylı açıklamalar, saçmalamalar, gülüşler, kahkahalar. istediğim bu değildi. istemediğim gülmek değil, boş gülmek. devam ettim konuşmaya bozmadan, anlattım anlattım sanıyorum hislerimde yanılmam anlattım..
kendim için değil, kendi için mutlu olması gerektiğini ve kendisi olması gerektiğini. anladımı bilmem ama ben, anlattım.
benim tanıdığım Suel bu değil, Suel'e daha önce onu tanıdığımı söylemiştim evet. ama tanıdığım Suel bu değil.
anlattıkça uzaklaştı benden Suel, anlayamadım anlattım ve daha yarısına bile gelmeden yeter dedi "yeter dur, ben gidiyorum."
sinirlendim, ona karşı sinirimi bastırsamda bu defa sinirlendiğimi bilsin istedim "kaç bakalım Suel, kendinden kaç." gitti, anlayamadım
hep olduğu gibi hatayı kendimde aradım, aradıkça karardı hava aradıkça kayboldum
bi sigara yakıp düşündüm anlatmam gerek nasıl ve neden anlatmak zorunda hissediyorum kendimi o Suel ben ise Ted bambaşka insanlarız yani ona anlatmak zorunda değilim ki ama neden gördüğüm kabuslarda ona zarar geliyoki anlayamadım ama düşündüm nasıl anlatabilirim
geçmişimi yaşıyordu Suel ve yapması gerekenler vardı biliyordum anlatamadım nasıl anlatabilirim
düşündükçe karardım karanlığa gömüldüm
sonra uyudum
. .
uyandığımda yine aynı şeyler terliydim ve zıplamıştım yatağımdan ve yine aynı kabusu görmüştüm ama anlamıştı orda beni ve kurtulmuştu Suel iyiydi anlamıştı çünkü; anlamak istemişti
o günden beri konuşmadık hiç konuşmak istedim anlatmak istedim beni anlamak istemesini istedim bekledim
ama konuşmadık
bekledim
.
.
o Suel, ben Ted bambaşka insanlarız yani kendi için beni anlamak istemesi gerekti, anlatamadım.