Yine olur, olmaz dediğim şeyler.
Bu her defasında daha beter başa dönmek, zihnimi bulanıklaştıran gerçekler ve bunun berbat bir şey olduğunu bilmek.
Kendimi her defasında acılara odaklanırken buluyorum, indikçe daha derine inen bir merdiven var içimde. Düşünceleri susturamıyorum, tek başıma yapamıyorum, bir başkasını da istemem içimdeki yangının içinde.
Ölüyor o! Bunu seziyorum, gücüm kaldı mı, hiç bilmiyorum. Şu güç bela dizdiğim kelimeler, bir araya tesadüfi gelmiyorlar. Bunu biliyorum, çünkü bu mevsimi tanıyorum, silindikçe siliniyor anılmayan, yine de bulur beni arayan, tatsız gecelerde dostsuz dolaşan.
Yanılıyor olamam, elbette bu umursamak. Ama zaten duyguların esiri değil miyiz?
Azalıp, çoğalan.
Battıkça batıyor, kırıldıkça kırılan.
Zıt bir ışıktı o, ruhuma yansıyan;
Zapt edilemez hislerin kovaladığı zavallı,
Ve battıkça batıyor, batmakta olan,
Bu batış topyekün.
Bir anlam ifade ediyor mu?
Şu geçici sükûn.
Hissî'lere.