İsteyip de gülememek gibi bir akşam, karahindibanın rengini dileniyorum.
El sallayışların samyelinde kavrulurken varoluşunu hatırlıyorum:
“Damarımdan kalbime çarçabuk düşen alev!”
Yine de ben seni
Yangınlara hep çığ diye anıyorum.

Buzlu külleriyim bu heyecanın.
Ne beyaz soğuk ne sıcak kül
Her şeyin kirlenmişi,
Bütünlüğün kalıntısıyım.
Sırtımla ahbap yerleri tozuyorum.

Sarı çiçeklere sorduğum cismini katranlı tohumlar diye koynuma alıyorum.
Uçurmaya hiçbir nefesimin yetmediği heceleri soluyorum.
Anlatamadığı olurmuş insan, anlıyorum.

Ne ağırmış karahindiba
Çelik yılanların zehir kustuğu gürültüde
Öğreniyorum.
Bir karton oluyor elime geçen her müsvedde
Adını yazdığım.
Kucağımda kayıp zaman
Avuçlarım tepeleme dolarken, kanaatsiz
Hep seni bekliyorum. 



Yorumlar
* Bu e-posta internet sitesinde yayınlanmayacaktır.
BU SİTE İLE KURULMUŞTUR