Narin bir uçurum,
kırılgan bir gece.
Yıldızları bağrında taşıyan gökyüzü
ve
karanlığı damarlarına kadar benimsemiş okyanus.

Baksana aşağıya,
görsene,
umutların kadar parlak mercan resiflerini

Bir adım daha ve aşağıdasın, 
Bilinmezin içinde, 
belki biraz da olsa umutlarının aydınlattığı karanlıktasın.

Kır, 
kayalıklara çarpan bedeninle beraber yakana yapışan korkuları. 
Parçalanan kemiklerinin arasından,
geceye sızsın içinde sakladıkların.
Gör 
ve 
artık tanı, 
senin olanı... 

Yukarıda bıraktıklarınca hafifsin
Üzerine yapışanları parçaladığın kadar sensin 
Yok olmayı göze aldığınca varsın
Kapkaranlık sulardaki umutların kadar aydınlıksın... 

Hadi, bir adım daha, 
düşerken sırtını yalayan rüzgarı hissetme vakti şimdi.
Gökyüzünde sana alev alev göz kırpan Anka’yı görme vakti,
Hadi, bir adım daha,
başlangıç/ın’a gözlerini açma vakti şimdi!



Yorumlar
* Bu e-posta internet sitesinde yayınlanmayacaktır.
BU SİTE İLE KURULMUŞTUR